Kurumsal hayatı bıraktı Ege’nin ofislerini tasarlamaya talip oldu

Sevilay ÇOBAN

Kurumsal firmalarda farklı konumlarda vazife alan Poray, eşinden ayrılınca yaşadığı kenti de işini değiştirmek için kendini daha mert hissetti. “Girişimci olmadan evvel kurumsal bir yapının içinde aldığım profesyonel eğitimler ve bakış açısı, bana sonraki iş hayatımda çok büyük karlar sağladı” diyen Poray, kıssasını şöyle anlatıyor; “Cesaret ederek kendi öykümü yazmak için hem kent hem de iş değişikliğine gittim.

Küçük bir kent olan memleketim Aydın’dan 2013 yılında İstanbul’a taşındım. Hayal ettiğim ve çok zevk alarak yapabileceğime inandığım etkinlik-organizasyon bölümüne giriş yapmak için Boğaziçi Üniversitesi’nde Aktiflik Yöneticiliği eğitimi aldım. Şayet nitekim bir işi yapmak istiyorsanız her vakit bir yol vardır. Elinizdeki yetenekleri uygun kullanın, çalışın araştırın ve öğrenmeye istekli olun. Sonrasında hayat size armağanlarını verir.”

Önce aktiflik ve organizasyon

İstanbul’a taşındıktan sonra yaşadıklarının bir ders niteliği taşıdığını belirten Poray, “İşimi bir bilgisayar, sıfır sermaye ve home office modeli ile kurdum. Beşere dokunan her bölüm üzere benim de sermayem network ilişkilerim oldu. İrtibatta olduğum firmaların ya da insanların tertip taleplerine yanıt vererek, bölümde yerimi aldım.

Kısa müddette hem kurumsal hem de ferdî davet – tertip alanında çok hoş ve keyifli yaratıcılık odaklı işlere imza attık. Mart 2020’de tüm dünyada başlayan Kovid 19 pandemisi nedeniyle yakın tarihli kontratlarımız ve işlerimiz iptal oldu. Pandemide en kısa müddette en çok etkilenen bölümlerden olduk. Hayat bazen hiç hesap edilmeyen yerlerden sürprizler sunabiliyor” diyor.

Sonra tasarım ve mimari

Vazgeçmeden insanın girişimcilik ruhunun ve yeteneklerinin farkında olmasının değerine değinen Poray, şunları söylüyor; “Sizi heyecanlandıracak ve hayat akışınızı yönetebilmenizi sağlayacak yeni alternatif yollara çıkmaya istekli ve istekli olmanız gerekiyor.

Ben de bu süreçte kendimi yer tasarımı alanına yönlendirdim. 2022 yılında tekrar memleketim Ege’ye geri döndüm. Yalnızca 50 bin TL’lik bir sermaye ile – onu da bilgisayar için kullandım- Masel Studio ismini verdiğim şirketimi kurdum. İş ortağım ile birlikte yaklaşık 2 yıldır home office olarak çalışıyoruz. Hem ev-yazlık üzere ferdî yerler hem de kafe, ofis, restoran üzere ticari yer dizaynları yapıyoruz.

Konsept, tasarım, 3 boyutlu görselleştirme ve uygulama projeleri ile yi ne insanların hayal ettiği yaratıcı dizaynlar üretiyoruz. En son iki projemizde Ege Bölgesi’nin hudutlarını aşarak Edirne ve en son İstanbul Koşuyolu’ndaki kafe projemiz ile işimizin sonlarını genişletiyoruz. Farklı beşerlerle çalışmanın ve onların hayalindeki tasarım zevklerini gerçek hayatlarına yansıtmanın verdiği keyfi, duyguyu hiçbir şey ile değişmem.”

“Ayağa kalkıp yola devam etmeyi bilmeliyiz”

Poray, 19 yıllık iş hayatından edindiği deneyimleri ise şu sözlerle ifade ediyor; “Bazen size verilen bazen de kendi yarattığınız talihleri âlâ değerlendirmelisiniz. Hayat aslında bir basamak oyunu, yaptığımız her uygun iş bizi bir sonraki basamağa taşır. Bazen ayağımız tökezlese de kalkıp yola devam etmeyi bilmeliyiz. Bazen yanılgılar da olacak işte tam da orada bir sonraki basamakta nasıl başarılı olacağımızın ipuçları yatıyor. Şayet içinizde bir ışık varsa ve kendinize inanıyorsanız o işin üstüne gidin ve başarın.”

Kaynak: Dunya.com